- İnanmak; basamakların çıkamadığı yere kanatlarınla tırmanmak.
- Bir saçı okşamaz, bir alnı serinletmez, bir yelkeni şişirmez, bir eteği havalandırmazsın. Neyleyim senin gibi rüzgarı.
- Işigi önüne al, yürü! Gölgen arkadan ister gelsin, ister gelmesin.
- En büyük acı, acıtmaz olmuş zincirlerin acısıdır; köleliği kabul etmenin, başkaldırmaktan vazgeçmenin acısıdır.
- “Düşünüyorum, o halde varım.” demiş Descartes ama Arif Nihat Asya ise “Hayır, yanlış. Düşünülüyorum, o halde varım.” demiştir.
- Bu kitabın kaç dakikada okunduğunu bırak, kaç senede yazıldığını düşün.
- Kalemini bir silah gibi değil, bir kaşık gibi tut yoksa aç kalırsın.
- İçimizden biri köprü olmaya razı olmazsa, kıyamete kadar bu suyun kıyılarını bekleriz.
- O da bir gazi olmak istedi. Fakat ona anlatmak gerekti ki, şehid olmayi göze almayan gazi olamaz.
- Kulun olarak doğmasaydım, kendiliğimden gelir fahri kulun olurdum ALLAH’ım.
- Bütün dualarımızda uzun yaşamak isteği var.. Eni olmazsa bir ömrün, boyu olmuş ne çıkar.
- Koku, tad, sıcak… sende her aradığım vardı: Seni soğuk bulanlar, ısıtamayanlardı.
- Gözler kalbin aynasıdır. Ama sen yine de gözüne kalbini sorma.
- Duvarda bir gedik açmaya bir taşın eskimesi yeter.
- Sanatkâr halıda gülü dikensiz yapmış.. Ayakların incinmesin diye.
- Bir kusa yeten yuva iki kusa da yeter.
- Vazoyla saksının farkını sen söyleme, çiçeklerden sor.
- Billur en güzel kahkahasini kirilirken atti.
- Tekerleri dört köşe bir arabaya bindirdiler bizi, bir gidiştir gidiyoruz.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder