Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde… – Sen o musun? – Kimmiyim? – Beni kurtarmak için mi geldin? – Yoo ama.. – Yardım ...
10:00
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde…
– Sen o musun? – Kimmiyim? – Beni kurtarmak için mi geldin? – Yoo ama.. – Yardım et bana. – Edim etmesine de sen kimsin? – Ayperi’yim ben.
– Rıza valla kızıcam çocuğum. Kim bu kız! – Okuldan arkadaşım. – Sen ortaokul mezunusun. Ne okuldan arkadaşı!
– Sen kız mı kaçırdın yoksa? – Ayıp anne ne kız kaçırması yok öyle bir şey.
– Kız kaçırmışsın? – Deli etmeyin lan beni!
– Usstaaammm seslendi uzaktan.. – Mustafa? Ne yapıyorsun oğlum sen? Kızımı kesiyorsun. – Yok usta.
– Kızım senin annen, baban nerde? – Sultanın askerleri babamı okla vurdu, annem kaçmaya çalışırken de kılıçla öldürdüler.
Sultana artistlik yapıyor.
– Neden minübüscülük? – Minübüs benim için bir yaşam tarzı. Milyonları peşimden sürüklediğim sanat dalı. – Okuyamadımda minübüscü oldum demiyor da. Kıh hah haa. – Aynen. Vergi levhasının yanına ilk okul diploması asan adamlarsınız. Ne artistlik yapıyorsunuz ki?
Ya arkadaş bu arabayı getirmişlerde ben bu arabanın vuruğunu bulamıyorum ki.
– Yakarım Allah canımı alsın he. – Yak bakalım.
– Have all the buildings were purchased? – Bütün binalar satın alındı mı diye soruyor. – S*kecem onunda derdini hea! – Fuck you trouble… – Oğlum manyakmısın sen bu çevrilir mi be!
Öldüm mü ben şimdi. Nereye? 2 dakika müsade ette o bana vurana. Versene sen şunu bana. Nerde o! Nerde lan o!
– Haşmet amcacım, hayırlı işler. – Kimsin lan sen!
Namaza gelmediğiniz yetmiyor, birde camiyi mi taşlıyorsunuz?
Artık bu iş sürmeyecek, ellere düş, hadi dillere düş, hadi gitte başka gönüllere düş.
– Sen sedat sayanı ne ara keşfettin ya. – Mahalle mahalle değil, harlem sanki.
– Nihat çöpcüyü andırdın masal anlatcam diye. – Niye fenamı oldu, ne güzel baba-oğul şeysi yaşadık işte.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder