3 Haziran 2016 Cuma

Arif Nihat Asya Sözleri

İnanmak; basamakların çıkamadığı yere kanatlarınla tırmanmak. Bir saçı okşamaz, bir alnı serinletmez, bir yelkeni şişirmez, bir ... thumbnail 1 summary

  • İnanmak; basamakların çıkamadığı yere kanatlarınla tırmanmak.
  • Bir saçı okşamaz, bir alnı serinletmez, bir yelkeni şişirmez, bir eteği havalandırmazsın. Neyleyim senin gibi rüzgarı.
  • Işigi önüne al, yürü! Gölgen arkadan ister gelsin, ister gelmesin.
  • En büyük acı, acıtmaz olmuş zincirlerin acısıdır; köleliği kabul etmenin, başkaldırmaktan vazgeçmenin acısıdır.
  • “Düşünüyorum, o halde varım.” demiş Descartes ama Arif Nihat Asya ise “Hayır, yanlış. Düşünülüyorum, o halde varım.” demiştir.
  • Bu kitabın kaç dakikada okunduğunu bırak, kaç senede yazıldığını düşün.
  • Kalemini bir silah gibi değil, bir kaşık gibi tut yoksa aç kalırsın.
  • İçimizden biri köprü olmaya razı olmazsa, kıyamete kadar bu suyun kıyılarını bekleriz.
  • O da bir gazi olmak istedi. Fakat ona anlatmak gerekti ki, şehid olmayi göze almayan gazi olamaz.
  • Kulun olarak doğmasaydım, kendiliğimden gelir fahri kulun olurdum ALLAH’ım.
  • Bütün dualarımızda uzun yaşamak isteği var.. Eni olmazsa bir ömrün, boyu olmuş ne çıkar.
  • Koku, tad, sıcak… sende her aradığım vardı: Seni soğuk bulanlar, ısıtamayanlardı.
  • Gözler kalbin aynasıdır. Ama sen yine de gözüne kalbini sorma.
  • Duvarda bir gedik açmaya bir taşın eskimesi yeter.
  • Sanatkâr halıda gülü dikensiz yapmış.. Ayakların incinmesin diye.
  • Bir kusa yeten yuva iki kusa da yeter.
  • Vazoyla saksının farkını sen söyleme, çiçeklerden sor.
  • Billur en güzel kahkahasini kirilirken atti.
  • Tekerleri dört köşe bir arabaya bindirdiler bizi, bir gidiştir gidiyoruz.



Hiç yorum yok

Yorum Gönder