Senin için ölürüm” dedi.. ”Benim için zaten öldün” dedim. Cesedini alıp çıktı . Erkek olmak doğuştan gelen bir alın yazısı olsa da...
18:00
Senin için ölürüm” dedi.. ”Benim için zaten öldün” dedim. Cesedini alıp çıktı .
Erkek olmak doğuştan gelen bir alın yazısı olsa da , Adam olmak her erkeğe nasip olmuyor.
Affedilen vazgeçilendir… O, affedildi… Çünkü ondan vazgeçildi !…
Bana benden iyisini bulamazsın diyen sevgilim… Ne gemiler yaktım ben, kıçı kırık bi sandalın lafı mı olur.
Bilirsin beceremem yaşamayı. Bir damla su olsam, gider rakıya damlarım…
Kaldır başını aşk belden yukarıda sevgili!
Şimdi sen gittin ya, şairin dediği gibi herkesi sana benzetiyorum. bu da mı o Şerefsiz acaba diyorum!.
Gözümü bağlayıp atsalar sırtımdan itip; Yine senin yanına düşerim, yer çekimi değil, yar çekimi.
Artık aramızdaki uzaklıktan şık bir matem giysisi diktirebilirsin kendine !! Bir tek hücreni bile istemiyorum. Televizyonumun çekmediği bir kanal gibisin çünkü. Sen git ,bambaşka hayatların yatak odalarında sıradan insanların tenlerini süsle!!!
Bana yol vermeyi düşünmeden önce sana verdiğim yolda yürümeyi öğren…
Telaffuzu zor bir kelime gibi unutacağım seni. Çünkü telafisi yok insanın! Ve insan bir insanla yenileyemez kendini!
Soğuk ve şekersiz çay gibisin, ne içimi ısıtıyorsun, ne ağzımda güzel tat bırakıyorsun, sadece uykumu kaçırıyorsun.
Offff…dedi. Ne oldu? dedim Hiiiiiç, dedi. Herşeyi bırak gel benimle, dedim. Olur mu? dedi. …-Topu topu bi tabak fazla koyarız soframıza, dedim. Olmaz, dedi. Neden? dedim. Aynı tabaktan yeriz, dedi. Bir daha sevdim.
Sana kemik değil; Aşk verdim. Şimdi itlik yapmanın alemi yok Gitme diyorsam gitme.
Hadi simit satanı anladım, kestane satanı da. Peki ya dost satan, o da mı ekmek parası?
Adındaki harf kadardır alfabem…
Gidiyormuş: Ağırlaşır yağmurun iade etmediği karanlık Bırak gitsin: Hiçbir caddeye çıkmayacak o sokak artık.
Eğer benim olsaydı sana zaman hediye ederdim. Elimde değil. Ancak şimdi sana koca bir boşluk getiriyorum kucağımda. İçinde saf sözcükler ve dağılmış bir ben olan. Zamanlı zamansız. tamamen senin. istediğin gibi doldur. Sevdiğin kadar anla, anladığın kadar sahip ol !
Sorun ilişki durumu değiştirecek birini bulmak değil, Hayatını değiştirecek birini bulmak.
Aklını başından almak istemiyorum, Mümkünse aklı başında birini alayım ben…
Hiç görüp, dokunup, öpmediğin birine aşık oldun mu? Olsan bilirdin aşkın ne olduğunu..!
Her rengin bir kişiliği vardır. Her kişiliğin de bir rengi. Ben senin rengini buldum. Kahperengi.
Sıkı sıkı tembihlerler . Unut onu , aklına bile getirme , çıkar kafandan , hafızandan sil .. Sanki seven beynimizmiş gibi.
Evde kedi, köpek beslemekle hayvan sever olunmaz. Hayvan sever dediğin benim gibi koynunda yılan besleyecek…
Yüreği olmayanın kalbimi kırmasına müsaade etmem…Beni bir saniyede unutanı , ben iki saniye ile şereflendirmem.
Hiçbir lokantada tek başınıza oturabileceğiniz şekilde dizayn edilmiş masa bulamazsınız, toplum sizi yalnızlıktan kurtarmak için gerekirse ruh sağlığınızla oynar…
Herkese ”seni sevmediğimi” söylüyorum. Afrikalı bir annenin oğluna ”Ben tokum sen ye ” demesi kadar basit bir yalan bu.
Gittiğinde. Boş ver dünyanın sonu değil ya. diyen dostlarıma. Benim Dünyamın Senden ibaret olduğunu nasıl anlatabilirdim ki.
Biz ayrı Dünyaların insanlarıyız dedi. Aman Allah’ım! Üzüntüden kahrolacağım. Ben iki Dünya olduğunu sanan bir malı mı sevmişim.
Bir plak olsam. Zeki Müren çalsam, bozulsam. Aynı yerde takılsam, hep tekrarlasam. Elbet Bir gün Buluşacağız.
Anlamadım. Ben mi iyileşmemiş yarayım, herkes mi keskin bıçak? Sormadım. Sadece kanadım.
Duydum ki böbreğinde taş varmış sevgili. Kesin kalbinden düşmüştür.
Birini kaybetmek istiyorsanız onu çok sevin yeter.
Yemin ederim ki seviyorum” dedi. Anladım; Dinden imandan da soğutacak şerefsiz.
Belki de en sevdiğim sakarlığın, gözlerime takılıp yüreğime düşmendi.
Dünyanın en uzun gecesi 21 aralık değil, beni terk ettiğin gecedir.
Bir sürünün üzerine atılacak kurt, onun sayısını düşünmez.
Kahvenden bir yudum bile almamışsın; Korktun mu beni kırk yıl sevmekten.?
Kirpiklerini kıskanasım geliyor meselâ; gözlerine benden daha yakın diye..!
Siz bir kelebeğe tutunuyorsunuz telaşla, onu incitmeden, kelebek telaşla geldiği tırtıla tutunuyor insan bu, azat etmek de gerek korkmayın, unutuluyor!
Kadınlar mı zeki yoksa erkekler mi diye merak edenler! Havva bir elmayla kandırmış Adem’i.!
Toprak olsam üstüme basmayacaksın , Hava olsam içine çekmeyeceksin.. Öyle düşmansın!.
Senden evet cevabı alana kadar kendini yırtan sonra havalara giren canlıya “erkek’ denir…
Şimdi aynı bardaktan su içemiyoruz! Ben bunu biliyorum, su biliyor, bardak biliyor; bir sen bilmiyorsun!
Annem : neyin var ? diyerek böldü sessizliğimi. Bende gittiğini ve kaybettiğimi söyledim. O da saçlarımı okşayıp ; Üzülme evladım! Cana geleceğine mal’a gelsin. dedi.
Yaptığım şakanın ardından gözlerimin içine bakıp, “Aşk Olsun” dediğinde “Keşke!” diyebilmek için can atıyordum.
Aşk, ağır iştir: emekli olamazsın, sigortası yoktur, ikramiye alamazsın, yıllık tatil izni verilmez, greve kalkıştın mı yersin sopayı, her dakika lokavt tehlikesiyle burun burunasındır, kaza riski yüksektir, amatörce uğraşılır! Aşk, ağır iştir! Yol boyunca bunları şoföre dayatamazsın. O, uykuya yenilmek üzeredir, sen ise rüyaya! buz tutmuş bir ruhum ben! erirsem geri dönemem!
Kalp bu ulan! Yok öyle bi arkadaşa bakıp çıkmak !
Kalbim kırık.. Dikkat et elini kesmesin!
Ayır bizi hakim bey ! Zaten görücü usulü evlendik. Ne ona sordular bunu alır mısın diye ? Ne de bana sordular, Dünya’ya gelir misin diye.
Bırak şimdi yanaklarımı dudaklarımı… Gücün yeterse yüreğimden öp beni.
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır öküzü değil. Neden dönmediğini şimdi anladım.
Bazı kadınların şövalye sandıkları adamların, aslında alüminyum folyo ile kaplanmış denyo olduklarını görmeleri baya zaman alıyor.
Aşkı hep ‘iki kişilik’ diye öğrettiler bize. Peki ya kişilik bozukluğu sonucu mu dahil edildi 3. kişi, aşk bildiğimiz şeye ?
Bir erkeğin en lezzetli yeri ‘ başının eti ‘ sanırım. Bu kadar kadın yanılıyor olamaz zira.
Sigarayı bile kıskanırdım; kalbine giden yollara uğradığı için…
10’suzum ama… 100’süz değilim..!
Telefon rehberimdeki herkesi senin adınla kaydettim. Bütün gün beni arıyorsun, taklitler yapıp sesini değiştiriyorsun. Biliyorum, sende özledin !
Bir insanı kaybetmek istiyorsanız çok sevin, kendiliğinden gider zaten.!
Özne olmayı bırakıp zamir oldum, edat oldum, yüklem oldum. Ama senin gibi, aşk ile ihanet arasına bağlaç olmadım asla.
Ben zilzurna sarhoş olsam da yaşadıklarımdan çıkarken hesabı ödeyecek kadar ayığım.
Biz ayrı Dünyaların insanlarıyız dedi. Aman Allah’ım! Üzüntüden kahrolacağım. Ben iki Dünya olduğunu sanan bir malı mı sevmişim.
Yarı yolda bırakmışım. Nankör olma yarı yola kadar getiren benim.
Kusura bakma dünya, biz seninle anlaşamıyoruz. Ya ben sana fazla geliyorum, Ya da sen benim hayallerime dar geliyorsun.
Bana geleceğin günün adını tıp çok önceden koymuş meğer; ‘Kıl dönmesi’
Senin yaşın aşka tutmuyor sevgilim, lütfen gelme!
Bir kadın aşka inanmıyorum derken, aslında tek bir şey söylemek istiyordur: Hadi beni aşka inandır.
Şimdilerde elimde bir bıçak “sevdiğin kadar sevilirsin” diyen yalancı şairi arıyorum ..!
Yolun açık olmasın Sevgili . Nasıl olsa önün açık her Türlü bulursun Sen Yolunu..!
Sevgilim, sevdanın sevdaya ettiğini etmez et, kemiğe !
Güzel Durum Sözleri, Yeni Anlamlı Sözler, Kısa Sözler Yeni, Aşk Sözleri, Güzel Sözler Kısa, Yeni Whatsapp Sözleri, Güzel Facebook Sözleri
Uyurken seni izlemek vardı şimdi. Kokunda sarhoş olmak. Seni uyandırmak için can atmak ama kıyamamak.
Hatırlıyor musun bana armağan ettiğin ilk şarkıyı, ”Ölünce sevemessem seni” Ulan! hayattayken bile sevmedin ki…
Karpuz seçerken gösterdiğimiz özenin yarısını sevgili seçerken de gösterseydik, bu kadar kelek aşklar yaşamazdık…!
Annem sürekli “hiçbir şey yemiyorsun, kurudun kaldın” deyip duruyor; ben ne kazıklar yiyorum kimse bilmiyor…!
Neden bu kadar yalnızım, diye sordum tanrıya. Senin ağacından orman olmaz, diye yanıtladı.
İlla 3. şahıslar girecekse aramıza.. Minik parmakları olan bi kızımız olsun…!
Bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi, aynı bedene sıkılan iki el kurşun gibi, katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla sevmiştim seni.
Ağlıyor musun?’ diye soruyor giderken utanmadan. Yok yanlış yerden işiyorum aptal !
O kadar güzel unutmuştun ki beni, Hatırlatmaya kıyamadım.
Suçumu cezama ikiz sayarken hakim, bari beklenmeyen şahit ol sevdama. idamıma elin boş gelme. kendinle gel!
Sevgilim ‘beni Aldatıyor musun dedi’ , hayır onu Aldatıyorum dedim…afalladı!!
Beni bir öküz sanma sakın sevgili, çünkü sen, o kadar hülyalı bir tren değilsin…
En basit yalanları gözüme bakarak söyleyen ahmaklar tanıdım. Bense onların cahil cesaretlerine ve kuş beyinlerine hayrandım.
Ben seni çoktan affettim, sen sen sevdanı helal et!
Attığın tüm zarlar kaybettirdi bana. hani sen benim düş-eşimdin.
Gelin arabasının önünü kesen çocuklara verilen zarf gibi, bomboş çıkıyorum sana // Her ne kadar plakasında mutluyuz yazsa da.
Tabiatın güzelliğine bak! dedim. Ağaçlardan hiçbir şey göremiyorum Dedi.
Seviyorum affet dedi ya, o an insanın sadece ağzıyla gülmediğini anladım.
Kim demiş ki, en büyük aşklar nefretle başlar diye, Benim en büyük nefretim bir aşkla başladı.
Beni unut diyorsun ya; Bu bana imkansız geliyor. Çünkü; seni unutmam için, hatırlamam gerekiyor.
Okeyde beklenen son taş gibisin. Biliyorum beklemekle gelmezsin. Zaten gelme çünkü sen gelirsen ben biterim.
Sen bir defa olsun "seni seviyorum" yalanını at; melekler günahını bana yazsın, olur mu !!
Seninle ben bir çaydanlık gibiyiz. Ben üst kısmıyım sen alt kısmı.. hani büyüksün ya ! Aramızdaki fark ise şu; Ben sensiz de demlenirim, ama sen bensiz ancak su kaynatırsın.
Ne komünizm, ne kapitalizm, ne ateizm, ne sosyalizm… KISMETSİZİM !!!
Ah o tipine kurban olduğum… Birde tipine yakışır bir yürek taşısaydın…
Git gidebildiğin yere kadar…Bu liman da kaybettiğim ilk gemi sen değilsin. Ama şunu unutma! Rıhtımda kalanı değil, çekip gideni vurur fırtına.
Dönerse senindir dönmezse zaten hiç senin olmamıştır diye bir şey yok…Dönecek!!, Bir katil olay mahline mutlaka geri döner..
Bugün kitap izledim, film okudum, müzik yedim, yemek dinledim. Aklım sendeydi, hiçbir şeyi doğru yapamadım, Şaşkınım.
Bir bayanın gözyaşının akmasına sadece soğan değil, bir ‘hıyar’ da neden olabilir.
Sanma ki adını ağzıma alıyorum diye seni seviyorum.. Dudak tiryakiliği benimkisi seni içime çekmiyorum.
aşkı dövmek lazım kalbe terbiyesizlik ettiğinde!
Geri gelmemelisin. Ya olduğun yerde kalmalısın ya da gittiğin yerde. Sen bu hayatta gördüğüm en hoş’çakal’sın neticede.
O kadar düşledim ki seni sevgili, Yitirdin gerçekliğini.
Giderken sana ‘hoşçakal’ demek istedim… İhanetin aklıma geldi ‘hoşt/çakal’ diyebildim.
Beklemekte olduğun şey, ancak onu beklemeyi unuttuğunda gerçekleşir. Bu, evrenin 'sen bakarken soyunamıyorum' deme şeklidir.
Kötü yola düşmüş gecelerden geliyorum. Kusura bakma gözlerim biraz kirli.
Aşk, bozuk bir pusuladır; seni yanlış bedenlere götürür.
Bu aşkın gelirinin yarısını sağır sultana bağışladım, duymazlıktan gelip seni, gitsin kulağını açtırsın, diğer yarısını sana bıraktım , kendine protez aşıklar alırsın.
Normalde 2 gün zar zor giden telefonun şarjı, artık 5 gün gidiyorsa yalnızsındır.!
Sonsuzluk İstedim Allahtan ! Sanırım “S” yi Biraz Sessiz Söyledim. Şimdi ” Onsuzum.!
sigarayı bıraksam diyorum, tamamen sana başlasam. sen daha çabuk bitirirsin işimi, böyle çok yavaş ölüyorum.
Bırakın bu ayakları.. Kaçınız, çırılçıplak bedenler karşısında yalnızca gözlere baktınız. Sorsalar, güya hepiniz aşıktınız….
Sevmek ifade edebilmek kadar ifadeyi unutmamaktır da.
Bu gece alkolle sabahla; ona de ki: Ben kanıma kırmızı rengi veren kişiyi kaybettim.
Her aşkta dönme dolaptayım ve kesiliyor elektrik ben en tepedeyken.
Sevgilim seni anlatmaya tutulmuş bir güneş saatinden apaçık başlamalı.
Erkeklerin doğuştan bildiği ana dil.. İlgisizce..
Ah o tipine kurban olduğum… Birde tipine yakışır bir yürek taşısaydın…
Affedilen vazgeçilendir… O, affedildi… Çünkü ondan vazgeçildi !…
Ben bir silahım! Ama hiçbir silah yaralamaz insanı, bir başka insan olmadan!
Benimle Oynadın, Bir Tur Yükseldin; Aferin! Şimdi Git Onunla Oyna. Ama Yanarsan Yine Benden Başlama.
Şeytan, Tanrının mastar halidir.
IQ' lar eşit olmadıkça, insanlar eşit değildir.
Eros, yaşlandın mı ? ! Ok’un gideceği yeri göremiyorsun.. Ya bir imkansıza , ya da bir hayırsıza denk getiriyorsun.
Ağzı tabanca.dudakları namlu, sözleri gece mermisi!
Tahterevalliden ilk kim kalkarsa yırtar, öbürünün kıçı yere vurur!
Sağlaması yapılmış bir çarpım gibiyiz sevişmelerden sonra: İkimizden biri sıfır olsa, diğeri ise istediği büyüklükte bir sayı; farketmeyecek sonuç sıfır.
Her şeyi geriye saymaktan yorgunum, Kaç intiharım varsa o kadar sevgilim var.
Seni babilin asma bahçelerinde astım bak bakalım dünyanın kaçıncı harikasısın !
Öyle bir yerin düşünü gördüm ki: İnsanlar, sabah uyandıklarında hâlâ hayatta olduklarını fark edip, günaydın demeden önce birbirlerini öpüyorlardı.
Çek bakışlarını gözlerimden, aşk bu şeytan doldurur.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder